Yaşar Kemal Stockholm’de anıldı

28 Şubat günü İstanbul’da tedavi edildiği hastanede yaşamını yitiren Yazar Yaşar Kemal İsveç’in başkenti Stockholm’de Kürt Kütüphanesi’nde düzenlenen bir etkinlikte anıldı.

28 Şubat günü İstanbul’da tedavi edildiği hastanede yaşamını yitiren Yazar Yaşar Kemal İsveç’in başkenti Stockholm’de Kürt Kütüphanesi’nde düzenlenen bir etkinlikte anıldı.

Yaşar Kemal’in portresinin, Kürtçe ve Türkçe kitaplarının masaya yerleştirildiği ve önünde mumların yakıldığı anma töreninde söz alan İsveçli ve Kürdistanlı yazar ve sanatçılar, Kemal’in eserlerinden bölümler okudular ve onunla olan anılarını katılımcılarla paylaştılar.

Birçok kitabı İsveçceye çevrilen Kemal Nobel Edebiyat Ödülü’ne aday gösterildiği, 1970 ve 90’lı yıllarda yaşamının bir kaç yılını İsveç’te sürgünde geçirmek zorunda kaldığı için İsveç’te yaşayan Kürdistanlı ve Türkiyelilerin yanı sıra bazı İsveçli aydın ve yazarlar tarafından da tanınıyor.

Anma töreninde konuşma yapanlar arasında Yazar Tomas Bolme, Expressen Gazetesi Kültür Şefi Gunilla Brodrej, Kürt Yazar Ömer Şeymus, Kürt Sanatçılar Özz Nujen, Kemal Görgü ve Serpil İnanç da bulunuyordu. Çok sayıda İsveç Yazarlar Birliği ve PEN üyesi İsveçli, Kürt ve İranlı yazar da anma töreninde yer aldı.

Etkinliğin moderatörlüğünü yapan Gazeteci-Yazar Kurdo Baksi, amcası Mahmut Baksi’nin yakın arkadaşı olan Kemal’in Stockholm’deki yaşamı hakkında açıklamalarda bulundu ve bazı anılarını katılımcılarla paylaştı.

ESERLERİNDE EZİLENLERİN SORUNLARINA YER VERDİ

Medyada Yaşar Kemal’in etnik kökenine ilişkin tartışmalar yaşandığını, yazarın Ermeni ve Türk olduğunun ileri sürüldüğünü hatırlattan Baksi, “O kendisini siyah Kürt olarak adlandırırdı ama Kürt, Türk veya Ermeni olmasının herhangi bir önemi yok. Önemli olan ezilenlerin haklarını savunması ve yaşamı boyunca onların sorunlarına eserlerinde yer vermesidir” dedi.

Baksi, Yaşar Kemal’in anısına yapılan toplantıya Kürt Kütüphanesi’nin ev sahipliği yapmasını ve çok sayıda Kürt aydınının anmaya katılmasını önemsediğini dile getirdi.

Stockholm Kürt Kütüphanesi Şefi Newzat Hirori, Yaşar Kemal’in ölümünün sadece Türk edebiyatı için değil dünya edebiyatı için büyük bir kayıp olduğunu, eserlerinde toplumsal adaletsizliklere karşı çıktığını, daha adil bir düzeni savunduğunu ve Kürt Kütüphanesi olarak böylesi bir anmaya ev sahipliği yapmaktan onur duyduklarını söyledi.

ROMANLARINDA KÖYLÜLER VE PROLETERYA ETE KEMİĞE BÜRÜNDÜ

Yazar Tomas Bolme’nin Yaşar Kemal’in kitaplarından bölümler okumasının ardından söz alan Expressen Gazatesi Kültür Şefi Gunilla Brodrej, Kemal’ın ailesinin Osmanlı ve Rusya arasındaki savaştan ötürü 1915 yılında Van’dan Adana’ya göç ettiklerini hatırlarttı ve savaş olmaması durumunda Kemal’in İnce Memed romanını Toros Dağları ve Akdeniz’i değil, Kürdistan ve Van Gölü’nü anlatarak başlayacağını söyledi.

Kemal’in anne-babasının azınlık haklara mesup olduklarını ve yaşamlarını sürdürebilmek için Çukurova’ya göç etmek zorunda kaldıklarını ve böylelikle yazarın yaşamında Türkçenin daha belirgin bir hal aldığı ve eserlerini bu dille yazmak zorunda kaldığını dile getirdi.

Kemal’in romanlarında köylülerin ve proleteryanın ete ve kemiğe büründüğünü, anlatımlarının gerçekte Kürdistan ve Ermenistan toprakları üzerinde geçtiğini söyleyen Brodrej, Kemal’in yaşamının sonbaharında, 75 yaşındayken ilk kez Türk devletinin Kürt halkına yönelik saldırılarına karşı çıtığını ve bu nedenle de bölücülük yapma suçundan yargılandığını söyledi.

GÖSTERİDE BAŞLAYAN YARIM ASIRLIK DOSTLUK

Kürt Yazar Ömer Şeymus, Yaşar Kemal’in İnce Memed romanının 1961 yılında İngilizceye çevrildiğini ve 1962 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne aday gösterildiğini ve o sıralar kendisinin İngiltere’de üniversitede eğitim gördüğünü söyledi.

Kürt öğrencilerinin 1959 yılından beri İngiltere’de her yıl Paskalya Bayramı’nda atom silahlarına karşı yapılan uzun yürüyüşlere Kürdistan pankratı ile katıldıklarını söyleyen Şeyhmus, Yaşar Kemal ile ilk karşılaşmalarını şu cümlelerle dile getirdi:

“Ben ilk kez 1963 yılında yapılan yürüyüşe katıldım. Kürt öğrencilerin tamamı Irak Kürdistan’ından geliyordu ve Sorani konuşuyorlardı. Sadece ben Kurmanci konuşuyordum. Yürüyüş sırasında sonradan Yaşar Kemal olduğunu öğrendiğimiz bir kişi yanımıza geldi. Kendini tanıttı. Kürt öğrencilerin Kürdistan pankratıyla gösteriye katılmalarından büyük mutluluk duyduğunu söyledi ve yarım gün bizlerle birlikte yürüyüşe katıldıktan sonra Türkiye’den gelen grubun yanına döndü. Bu karşılaşma Kemal ile yarım asır süren dostluğumun başlangıcı oldu.”

1990’lı yıllarında Yaşar Kemal’in Türk devletin Kürtlere yönelik katliamlarına karşı tavır aldığı ve açıkca Türk devletini eleştirdiği için aleyhinde davalar açıldığını hatırlatan Şeyhmus, o yıllarda İsveç’te Raoul Wallenberg Vakfı’nın Yaşar Kemal ve Leyla Zana’yı Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterdiklerini söyledi.

Ünlü Kürt Komedyen Özz Nujen, 10 veya 11 yaşlarında İsveç’te okula giderken Anadil Öğretmeni olan Lutfi Baksi’nin kendisini Yaşar Kemal’le tanıştırdığını ve daha sonra merak edip İnce Mehmed romanının İsveçce baskısını okuduğunu söyledi.

Tek gözlü bir insanın çok güzel betimlemeler yapmasının ve olaylara bütünlüklü yaklaşmasının kendisini oldukça şaşırttığını belirten Nujen, İnce Mehmed romanının Türkçe yazılmış olmasına rağmen bazı yerlerde Kürtçe kelimeler geçtiğini fark ettiğini somut örnekler vererek anlattı.

RÜYALARIMI KÜRTÇE GÖRÜYORUM

Anadilin insanın kişiliğin gelişmesi üzerinde çok önemli etkileri olduğunu, İsveç’teki eğitim sisteminin tanıdığı olanaklar sayasinde ana dilini öğrendiğini, 30 yıldır İsveç’te yaşamasına rağmen rüyalarını Kürtçe gördüğünü söyledi.

Kürt Sanatçılar Kemal Görgü ve Serpil İnanç da Yaşar Kemal’le olan anılarını anlattılar ve dünya edebiyatı için taşıdığı önemi vurgulayan konuşmalar yaptılar.

ANF’nin sorularını yanıtlayan Tomas Bolme de, Yaşar Kemal ile tanışma fırsatı bulamadığını ve ünlü yazarı eserlerinden tanıdığını söyledi. Kemal’in toplumdaki adaletsizlik ve haksızlıkları edebi bir dille kitlelere aktaran ender yazarlardan biri olduğunu belirten Bolme, “Biz gençliğimizde onun İnce Memed’inden çok etkilendik. Öyleki arkadaşlarımızdan en ince ve uzun olanına İnce Memed adını tanmıştık. Kemal’in ölümü dünya edebiyatı için büyük bir kayıp” şeklinde konuştu.

İsveç devlet televizyonu ve radyosunun yanı sıra Aftonbladet, Expressen ve diğer büyük gazetelerde Yaşar Kemal’in yaşamını ve eserlerini konu alan pek çok program ve makale yayımlandı.